Köşe YazarlarıManşetLigler

Sırma Üç: “Sporcu Lisans ve Vize Yönetmeliklerindeki Değişiklikler (2)”

Sitemizin köşe yazarı Sırma Üç, “Sporcu Lisans ve Vize Yönetmeliklerindeki Değişiklikler” başlıklı yazı serisiyle sizlerle. Toplamda üç yazıdan oluşan yazı serisinin ikincisi aşağıda yer almaktadır:

Sporcu Lisans ve Vize Yönetmeliklerindeki Değişiklikler (2)

Altyapılarda Sporcu Transferleri

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 14 Aralık 2019 tarihinde 30978 sayı ile Resmi Gazete’de yayınlanan Sporcu Lisans, Vize ve Transfer Yönetmeliği uyarınca Türkiye Voleybol Federasyonu, Türkiye Basketbol Federasyonu ve diğer ilgili federasyonlar kendi sporcu lisans ve vize yönetmeliklerini güncelleyerek yayınladılar.

Yeni yönetmeliklerde özellikle alt yapı sporcularını ilgilendiren bazı maddelere dikkat çekerek yorumlamak istiyorum.

Türkiye Voleybol Federasyonu Sporcu Lisans Vize ve Transfer Talimatı

Madde 10.2. Kulüp lisansı aralıksız olarak iki sezon üst üste vize edilmeyen sporcunun herhangi bir bedel ödemeksizin kulübüyle ilişkisi kesilmiş olur ve sporcu istediği bir kulübe transfer olabilir.

Madde 10.3. Sporcu kulübünün iki sezon üst üste sporcunun yaşına uygun kategoride faaliyetlere katılmaması halinde transfer yapacağı sezonda milli yarışmalar hariç resmi yarışmalarda kulübünü fiilen temsil etmediğine dair il müdürlüğü ve federasyondan onaylı taahhütname sunmak ve ilişiksiz belgesi almak şartıyla transfer işlemi gerçekleştirebilir. Bu halde mevcut kulübün muvafakatı aranmaz ve mevcut kulübe muvafakat bedeli ödenmez.

2020-2021 sezonunda alt yapı ligleri oynanmadı ve müsabakalar yapılmadı. 2021-2022 sezonunda da maçların oynanması çok zor görünüyor. Yukarıdaki iki maddeden yola çıkarsak, 2021-2022 sezonunda maçlar oynanmazsa tüm alt yapı sporcuları serbest kalmış olacak.

Bu durum Türkiye Voleybol Federasyonu’nun ya da daha iyisi Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın pandemi koşullarına özel olarak alacağı kararlar ile engellenebilir, ancak konuyu kesinlikle atlamamak, unutmamak gerekiyor.

Diğer yandan Türkiye Basketbol Federasyonu Sporcu Lisans Vize ve Transfer Talimatı’nda bu konuyla ilgili olarak ek bir madde daha var.

Türkiye Basketbol Federasyonu Sporcu Lisans Vize ve Transfer Talimatı

Madde 10.4. Bir sporcu, vizesi yapıldığı sezon içerisinde bir kategoride kulübünün yapmış olduğu resmi müsabakaların en az ikisinde oynatılmadığını Basketbol İl Tertip Komitesi kanalıyla belgelemesi halinde kendisine il müdürlüğü tarafından verilecek ilişiksiz belgesiyle başkaca bir koşul aranmaksızın, transfer hakkı kazanır. Bu yolla kazanılmış transfer hakkı sonraki sezonlara taşınamaz. Sporcular, kendi istekleri ile lisanslarını vize ettirmemeleri veya müsabakaya çıkmamaları halinde bu haktan yararlanamazlar.

Burada voleyboldan farklı olarak sporcunun lisansının vize ettirilmesi yeterli kabul edilmeyip sporcunun sezon içinde en az 2 maçta yer alması gerektiği koşulu geliyor.

Hemen akla gelen iki soru var:

  • Hangi maçta hangi sporcuların maça girip oynadığı bilgileri sağlıklı biçimde tutuluyor mu, bilgi girişleri güvenli mi?
  • Sporcular kendi istekleri ile lisanslarını vize ettirmek istemezlerse ya da maça gelmezlerse spor kulüplerinin bunu nasıl belgelemesi gerekiyor?

Aslında bu işleri bu kadar karmaşık hale getirmeye gerek yok, bir önceki yazımda belirttiğim gibi sporcu kendi kulübüne muvafakat bedelini ödeyerek “kulüp lisansını” “ferdi lisansa” dönüştürebilir ve bir sonraki sezonda istediği herhangi bir kulübe transfer olabilir.

Türkiye Voleybol Federasyonu Sporcu Lisans Vize ve Transfer Talimatı

Madde 11.2. İlköğretim veya liseye giriş sınavı sonucunda il değiştirmek zorunda kalan öğrenciler ile velisi/vasisinin emekli olması, naklen atanma veya iş değişikliği yapması nedeniyle bulunduğu ilden başka bir ilde ikamet etmek zorunda kalan ilköğretim ve lise öğrencileri, mevcut kulübünün muvafakati aranmaksızın muvafakat bedelini kulübüne ödediğine dair dekontu, velinin/vasinin atanmasını, iş naklini ya da emekliliğini veya velinin/vasinin ikametgah durumunu gösterir belgeyi, transfer eden kulüp ile imzaladığı sözleşmeyi ve ilişiksiz belgesini ibraz etmek şartıyla il dışı transfer işlemini gerçekleştirebilir.

Bu maddenin ifadesinde bazı sıkıntılar var: “ilköğretim sınavı” diye genel bir sınav yok, eğer ilköğretim sınavı terimini örneğin 7. ya da 8. sınıfta farklı bir ildeki bir özel okulun “eğitim bursu vermek üzere değerlendirme yapılan özel sınavı” olarak kabul edersek, herhangi bir ildeki herhangi bir ilköğretim okulu öğrencisi örneğin İstanbul’daki bir özel okulun bursluluk sınavına girebilir, kazanabilir ve kendi kulübüne muvafakat bedelini ödeyerek kendi kulübünün iznini almasına gerek kalmadan transfer olabilir.

Ancak burada dikkati çeken bir ifade daha var: il dışı transferi gerçekleştirmek için sporcunun yeni kulübü ile imzaladığı bir sözleşmeden bahsediliyor. Oysa küçük yaştaki sporcularla imzalanan standart bir sözleşme yok, Türkiye Voleybol Federasyonu’nun standart sözleşme şablonları hep lig oyuncuları için hazırlanmış. Acaba burada nasıl bir sözleşmeden bahsediliyor, sporcu ile transferi gerçekleştiren kulüp arasında hangi koşulların belirlenmiş olması gerekiyor?

Bir önceki yazı ile bu yazıda dikkatimi çeken tüm bu düzenlemeler, alt yapı sporcularının transferini kolaylaştıran, sporcuları serbest bırakan kurallar içeriyor.

Aslında spor kulüpleri bu düzenlemeleri hak ettiler.

Spor okullarındaki küçük yaşta çocuklara sporcu lisansı çıkartıp, spor okullarında verilen eğitim için velilerden para alıp, herhangi bir nedenle veli çocuğunu farklı bir spor okuluna yönlendirmek istediğinde “bonservis bedeli” ya da “ilişiksiz belgesi bedeli” isterim diye tutturan ve haksız kazanç elde etmeye çalışan spor kulüpleri bu düzenlemelere zemin hazırladılar.

Çocuğunun aldığı voleybol eğitiminin bedelini ödeyen veli, neden çocuğunu farklı bir spor kulübüne yönlendirmek istediğinde bir kez daha bedel ödemek zorunda kalsın ki! Çocuk eğitim aldığı özel okulu değiştirip farklı bir okula gittiğinde eski okuluna “ilişiksiz belgesi bedeli” mi ödüyor? Spor okullarının özel okullardan ne farkı var ki!

Diğer yandan yetiştirici spor kulüpleri yani alt yapı kadrolarında yer alan sporculardan herhangi bir bedel almayan, sporcuları Milli Takımlara ve Lig Takımlarına hazırlayan alt yapı kulüpleri bu düzenlemeler ile kesinlikle mağdur oldular. Bu kulüplere kendilerinden ayrılmak isteyen sporcuların ödeyeceği muvafakat bedelleri bugünün koşullarında çok “komik” rakamlar. Bugün bir spor okulunun aylık bedeli 750 TL iken, 3 yıl boyunca ücretsiz antrenman yaptırdığı bir sporcudan kulübünün alacağı muvafakat bedeli de 750 TL; yani sadece 1 aylık spor okulu eğitimi bedeli… 3 yıl boyunca yapılan alt yapı antrenmanları (nitelikli antrenörler ile haftada en az 4-5 antrenman) ile 1 aylık spor okulu antrenmanı (BESYO öğrencisi veya 1. Kademe antrenör ile haftada 2 antrenman) karşılaştırılabilir mi? Bu kadar büyük haksızlık olur mu?

Ya da Eczacıbaşı, Vakıfbank gibi spor kulüplerinin yani sporcularına özel eğitim bursu, konaklama olanağı ve diğer kolaylıklar sağlayan dolayısı ile küçük yaştaki sporculara yıllık 10.000 – 20.000 TL arası harcama yapan kulüplerin, sporcuların kulüp lisanslarını ferdi lisansa dönüştürmek için kendilerine ödeyeceği rakam yıllık olarak sadece 1.000 TL. Muhtemelen bu kulüpler sporcularının velileri ile özel sözleşmeler yaparak sporcuları kendilerine bağlamaya çalışacaklardır.

Aslında yetiştirici kulüpleri koruyacak veya bu kulüplerin sporcu yetiştirmeye devam etmelerini sağlayacak bir olanak var: YETİŞTİRME TAZMİNATI

Bu konuyu da ayrıntılı biçimde bir sonraki yazıda değerlendirelim.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Sayfadan Tam Olarak Yararlanmak İçin Lütfen Reklam Engelleyici Eklentileri Devre Dışı Bırakın.