Mustafa Cengiz’den gündeme dair açıklamalar
Galatasaray Spor Kulübü’nün internet sitesinde yer alan haber şöyle:
Başkanımız Mustafa Cengiz’den gündeme dair açıklamalar
Başkanımız Mustafa Cengiz, Galatasaray HDI Sigorta Erkek Voleybol Takımımızın imza töreni sonrasında basın mensuplarından gelen gündeme dair sorulara yanıt verdi.
Voleybolun İstanbul dışındaki şehirlerde büyük ilgili gördüğünü dile getiren başkanımız şu ifadeleri kullandı:
Tüm maçlarda olmak istiyorum; ama yetişemiyorum. Elimden geldiğince gidip en azından benden sonra gelecek başkanlar kendini sorumlu hissetsin ve maçlara gitsin diye gidiyorum. Takımın üzüntüsü varsa paylaşıyorum. Beni hiç üzmediler, yenilgi hiç önemli değil. Biz kendi şehrimizde oynadığımızda, elektrik veya güvenlik giderini karşılamıyor gelen seyirci. Aynı takımımız Sivas’a, Malatya’ya, Ankara’ya, İzmir’e gittiğinde hınca hınç bütün salon doluyor.
“Sadece Galatasaray için değil diğer rakiplerimiz için de bunu söyleyebilirim. O şehre bir hareket geliyor, Galatasaray Voleybol takımı gelmiş diye salon doluyor. Bu bize mutluluk veriyor; ama öbür taraftan gelir olmayınca teoriler başlıyor. Bizde para bolmuş. Sportif A.Ş. derneğe borç veriyormuş, dernekten de faiz alıyormuşuz, dernek aşırı borçlanıyormuş, böylelikle de Sportif A.Ş. kâra geçiyormuş. Sportif’te para var da borç verecek yer mi arıyoruz? Tam tersi. Oradan kredi ile arıyoruz. SPK mevzuatı, yasa gereği mecburuz. Reeskont kredisini olduğu gibi yansıtmak zorundayız. Galatasaray Spor Kulübü, iki değerli rakibimiz ve diğer kulüpler için de diyebilirim. Olimpik sporları böyle ayakta tutuyoruz. Bu konuda biz her şeyi devletten beklemiyoruz. Maliye Bakanlığı geçen yıl bize amatörlerle ilgili 90 milyon TL’ye yakın destek sağladı. Tekrar bunun olmasını istiyoruz. Müessese takımları bile frene bastı. TRT, sağ olsun TRT 2 Spor’u da açtı. Biz istiyoruz ki sadece kendi aramızdaki maçları değil, uluslararası maçlarımız da yayınlansın. Bu da kolay olmuyor, sadece seyirci desteği ile ve sponsorla olmuyor. Olimpik sporlarda biz Türkiye’yi temsil ediyoruz. Mümkünse vergi yasasının en az iki yıl ertelenmesini istiyoruz. Kendine otarşik hale, yeter hale gelene kadar. Buna da çalışıyoruz. Okan olsun, biz olsun, yönetimimiz olsun, voleybolda sponsporları bulmak için gece gündüz çalışıyoruz. Ondan da emin olunsun. Sadece devletten beklemiyoruz; ama devletin katkısıyla Türk amatör sporunun olimpik dallarda şahlanacağına inanıyoruz.”
Futbol ile ilgili gelen transfer sorusuna yanıt veren Başkanımız, “Lansman yapıyoruz. Sponsor 60 milyon para vermiş. “Ali, Veli ne olacak, transfer ne olacak?” diye soruyor. Cevap veriyorsun, diyorlar bu başkan güvenlik kamerası görse konuşuyor. Cevap vermiyorsun, bakın cevabı yok diyorlar.” diye konuştu.
Galatasaray Spor Kulübü’nün transfer konusunda parasal tuzaklara düşmeyeceğini dile getiren başkanımız, “Herkes kendi destanını yazar. Galatasaray Spor Kulübü olarak 40 kere dedik; Biz, bizi isteyenlerle beraber oluruz. Biz, bu kültürden geldik. Biz parasal tuzaklara düşmemeye çalışırız. Bütün futbolcular, basketbolcular, voleybolcular değerli. Sen nasıl sabah kalkıp haber peşindeysen, bu insanlar da form tutmak, başarılı olmak için birçok şeyden fedakârlık ediyorlar. Bu nedenle bütün sporculara ayırt etmeden çok büyük saygı duyuyorum. Çok zor bir yaşamları var. Teknik ekibimizle, scoutlar ile birlikte Galatasaray için en doğru çözümü bulmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Transfer limitleri konusunda kurallara uyulması gerektiğinin altını çizen başkanımız sözlerine şöyle devam etti:
“Bizi açıkça tehdit ediyorlar. Diyorlar ki, “Sen limitlere karşı çıkıyorsun”. Hayır arkadaşlar. Ben neden limite karşı çıkayım? Benim rakibim en iyilerini alsın ki çıtayı yükselteyim. Ben kimseden rahatsız olmam. Rakibim ne kadar güçlü ise ben de o kadar güçlüyüm. Olimpizmin özünde de bu var; ama biz şunu diyoruz; Bir kural var, orada kırmızı ve yeşil ışık var, kilometre tahdidi var. Ben buna uyarım. Buna uymaz isem orada anarşi vardır, kaos vardır, devlet yoktur. Benim aldığım eğitim, öğrenim, ailemden aldığım terbiye bu yöndedir. Kurallara uymak gerek. Kurallara uymazsanız olmaz. Sandalye oturmak içindir. Sıçramak için değil. Sıçrarsanız sirke gitmeniz lazım. Biz bunu anlatmaya çalışıyoruz. Yoksa benim değerli rakibimiz Fenerbahçe ile ne işim var. Başkanı ile hiçbir şeyim yok. Kişisel de sempatim var.”
Başkanımız Mustafa Cengiz, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un hastanesinde ücretsiz tedavi olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını dile getirerek, “Sağ olsunlar bedava hastane bile yaptılar bizim için, bedava tedavi görmüşüm. Ali Bey’den bunu yalanlamasını beklerdim, üzüldüm. Camiasının önemli isimleri bunu yazdılar. Üzüldüm, gülümsedim. Allah beni öyle bir duruma düşürmesin derim. Biz gerektiğinde kafamıza kurşun sıkıp gitmesini biliriz.” dedi.
Nedim Özbey’in çok değerli bir insan olduğunu vurgulayan Başkanımız, “Çok zevkle söylüyorum. Nedim Hoca eksi alabilir bazı çevrelerden. Nedim hoca da Nizipli’dir. İstanbul’da büyüdüğü için aksanı benden daha düzgündür. Çok sevdiğim bir insandır. Allah Nedim hocalarımızı başımızdan eksik etmesin.” şekline konuştu.
Başkanımız Mustafa Cengiz’in, Sayın Cuhmurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaretinde vergi konusunu dile getirip getirmediği sorusuna yanıt veren Başkanımız şu ifadeleri kullandı:
“Getirmedim. Çünkü yorumları yorumlayan iletişim ekibi bana dedi ki, ‘Cumhurbaşkanı ile görüşme dediniz, vergiymiş dediler’. Biz yine vergiyi ertelemek istiyoruz. 2,5 yılda 300 milyon TL vergi ödedik. Kayıtlarda var. Biz vergi ödedik. Başkaları da benim gibi rakam versin istiyorum. 300 milyon TL ödedik, 200 milyon TL borcumuz var. Nereden biliyor musunuz? 10-15 yıl öncesinde. Kombine aldık, loca aldık. 100 TL diyelim. 20 TL’si kulübe, 80 TL’si bağış. Maliye, ‘Siz bunu yapamazsınız, vergi kaçırıyorsunuz’ dedi. Galatasaray Spor Kulübü, Fenerbahçe, Beşiktaş kamu yararına dernekler. Üçümüze de ağır cezalar verildi. Bizim vergimiz siliniyormuş, affolunuyormuş. Bizim ne kadar vergimiz siliniyorsa, taksitlendiriliyorsa onlarınki de o kadar. Hiçbir farkımız yok birbirimizden; ama biz Galatasarayız. Bizimki çok mu göze çarpıyor bilmiyorum.”
“Sayın Cumhurbaşkanım ile 1 saati aşkın görüştüm. Ben 68 Kuşağı’ndanım. Bütün siyasî mülahazalardan ari olarak şunu söylüyorum; Çok başbakanla, devlet başkanı ile tanışma, çalışma şansına eriştim. Sayın Cumhurbaşkanımızın her şeyden haberi var, iyi ki var. Bütün branşlarla, sporla ilgileniyor. Ben şok yaşıyorum. Her bir araya geldiğimde öyle sorular soruyor, öyle şeyler anlatıyor ki şaşırıp kalıyorum. Sadece Türkiye’ye değil, futbola da tek tek müthiş hâkim. Ben adım gibi biliyorum ki şu toplantının bile özetini alıyordur. Bu sadece Galatasaray için geçerli değil, Altınordu’yu da izliyor, rakiplerimizi de izliyor, dünyayı izliyor. Bu bizim için şans. Biz bunu dediğimizde Cumhurbaşkanına biat etti diyorlar. Bu mantığı bırakın. Yiğidi öldürün hakkını inkâr etmeyin. Türk sporuna müthiş destek. Sadece Galatasaray’a değil. Çok samimi söylüyorum. Şu anda bulunduğunuz stat, kendisi olmasaydı, bu fizikî mekân ortada olmazdı. Bunu neden yadsıyoruz. Rahmetli Alpaslan Dikmen, ‘Bir taşı Galatasaray için bir metre ileriye götürene müthiş saygı duyarım’ diyor. Aynı şeyi teşekkür ederken neden siyaseten esirgiyoruz? Ben, Sayın Cumhurbaşkanıma her bağlamda, geçmiş dahil, bugün dahil, öncelikle Türk sporu adına teşekkür ederim. Herkese eşit yaklaşıyor. Kendisine bu bağlamda, Türk sporuna ilgisinin devam etmesi dileğiyle teşekkür ediyorum. Görüşmemizin özeti bu.”
Yukarıda bahsi geçen limitler konusunda ‘açıkça tehdit ediliyoruz’ sözlerine açıklık getiren Başkanımız Mustafa Cengiz sözlerini şöyle bitirdi:
“Fiziki tehdit yok. Mecazi anlamda. Sosyal medyada idam ediliyoruz. Tehdit olarak şu deniyor. Galatasaraylılar da bunu söylüyormuş. ‘Yarın, gelecek yıl senin de başına gelir’. Bunu aynen diyorlar ve bizi köylü kurnazlığı ile itham ediyorlar. Böyle bir mantık olur mu? Hatta bir tanesi işi bir yerlere götürmüş. Mahalimin ismini de söylüyor, hedef gösteriyor. İş yerini mi satacaksın, çulsuz diyor. Öbürü daha zengin diyor. İsim vermiyorum ayıp olur. Bir insanı zenginliğiyle övüyorsanız, onun önünde eğiliyorsanız, daha zengin biri gelince yere yapışmanız gerekir. Eğer siz gelecek kuşakları sırf maddiyat olduğu için baş eğdirmeye yönelik sözler sarf ediyorsanız, vay hâline sizin aracılığınızın, medyacılığınızın. Başka hiçbir şey demiyorum. Ben paralı olan kişiden daha fazla hürmet ederim. Kariyer maddiyatın önünde olmalı. Bunu asla unutmayın. Çocuklarımıza biz bunu vermezsek çok tehlikeli, kırılgan bir kuşak yaratırız. Bizim yetiştiğimiz topraklar Anadolu coğrafyası, buna cevaz vermez. Cezamız neyse çekeriz. Çıkarız bunu da anlatırız camiamızdan özür dileriz. Biz paraları harcadık, ben sebep oldum’ derim. Bunu diyebilmek bazıları için çok güç olabilir. “