Köşe YazarlarıManşetLigler

Funda Uslu: “Galatasaray yıllar sonra neden ilk 4’e bile giremedi?”

Sitemizin köşe yazarı Funda Uslu, “Galatasaray yıllar sonra neden ilk 4’e bile giremedi?” başlıklı yazısıyla sizlerle.

Galatasaray yıllar sonra neden ilk 4’e bile giremedi?

Galatasaray HDI Kadın Voleybol takımı 2020/21 sezonu için gerek genç oyuncuların yetiştirmek gerek bütçe kısıtlamaları sebebiyle riskli bir kadro ile başlamayı tercih etti. Daha genç ve deneyimsiz oyuncular ile maçlara çıkan Galatasaray, galibiyetlerden daha fazla mağlubiyetler ile karşılaşınca çoktan çalması gereken alarmlar artık susmamaya başladı. Ligin ilk yarısında Tatiana Koshelava transferi yapan Galatasaray seri galibiyetler ile taraftarlarını güldürmüş olsada, isteneni ne yazık ki veremedi. Puan kaybettikçe daha da düşen takım inançlarını da maçlarda yitirdiğini pek çok sefer görmüş olduk. Peki neydi Galatasaray’ın yıllar sonra bu kadar başarısız lig geçirme sebepleri?

Galatarasay’ın hücumlarını kesmek rakip takımlar için hiçbir sene bu kadar kolay olmamıştı. Rakip takımlara kendi elleriyle her maç öncesi taktik ve strateji notlarını verseler ancak bu kadar kendilerini kolay teslim edebilirlerdi. Hücumlar yalnızca 2 oyuncu üzerinden yüksek pas ile yapılıyordu ve bu tüm sene karbon kağıdı kopyası misali her maç devam etti. Voleybolda artık, at pası star oyuncuya bitirsin işi mantığı çoktan kalkmışken bu Galatasaray’a pek uğramamış gibiydi. Her maç Alesia Rykhliuk ve Tatiana Koshelava’nın eline bakan bir performans sergilediler. Paslar sene içinde Galatarasaray’da asla ve asla dengeli bir şekilde dağılmadı. Pasların dengeli dağılımından bahsetmek istediğim iki oyuncu arasında bölünmesi değil elbette. Orta oyuncuları, Güldeniz’i devreye sokabilmek. Alesia ve Tatiana kadar etkili oyun kurup etkin top öldüremeseler bile rakip takımın bloklarını dağıtacaklardır. Pasları dengeli dağıtamadığı için Galatasaray hücum taktiklerini rakiplerini ezberletti ve ne yazık ki iki güçlü silah birçok maçta bloklarla defalarca durduruldu. Pasların adresi belli olunca oyuncular ne kadar üst düzey olsa da top öldürmede zorlanacaktır. Bloklarla durdurulan oyuncular maç içerisinde ister istemez psikolojik olarak bir çökme yaşayıp, kendilerine olan güveni de kaybettikleri için yenilgiler kaçınılmaz olmaktadır.

Galatasaray’ı ligde geri sıralara iten tek hata elbette sadece dengesiz pas dağılımı değil. Blokların yetersizliği ve orta hücumların neredeyse olmaması.. Ne kadar güzel servis atarsanız atın, hatta rakip takımın manşet oranını %20’lerde tutsanız bile orta oyuncuların düşük seviyesi rakip takımın kötü manşet oranını yüksek hücum oranını dönüştürebilir. Orta hücumların her zaman defansı daha zor olur, ama ne yazık ki Galatasaray bu ayrıcalıktan bu sene hiç yararlanamadı. Ergül ve Selin’e atılan kurşun paslar rakip takımlar tarafından kolayca durduruldu. Tekli bloklarda kalsalar bile rakibin ellerine hedef almışçasına pek çok sefer blok yediler. Orta oyuncuların en büyük farklarında biri de yapılan “fakeleri” yememeleri olmalı. Ergül bu sene yapılan fake’lerin neredeyse tümünü yedi, boşa sıçrayıp durdu. Boşa sıçramalardan dolayı orta oyuncuların kapatması gereken yerlerde köşeler sürekli tekli blok yapmak zorunda kaldı. Voleybol gün geçtikçe değişiyor, güçleniyor. İstenilen durum orta hücumların aldıkları sayılar ile köşelere destek vermesi değil, skora ortak olmaları. Galatasaray Kadın Voleybol Takımında dengesiz pas dağılımıyla beraber orta oyuncuların etkisiz olması iyice yüzleri düşürdü, sinirleri yıprattı, istenen ve hedeflenen başarı da bu sebeplerde ortaya konulamadı.

Ataman Güneyligil voleybola senelerini vermiş, ülke voleybolu için çok çalışmış, önemli birçok başarısı bulunan teknik antrenör ama Galatasaray’ın lig sıralamasında bu kadar geri kalmasında onun da önemli bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Takım maçta geri düşmüşken, oyuncularını yükseltmesi gereken ilk kişi olması gerekirken, ne yazık ki çoğu maç içinde oyuncuları küsüp aldığı molalarda takımının yanında olmadı. Güldeniz’in ve Gizem’in takım kaptanı olarak pek çok sefer arkadaşlarına motivasyon konuşması yaparken gördük. Bir antrenörün takıma motivasyon konuşması yapması ile takım arkadaşının motive etmesi aynı etkiyi verebileceği asla düşünülemez. Güneyligil’in Bazı oyuncularda bu sene fazlasıyla ısrar ettiğini gördük, ama olmadı olmuyor olmayacak da.. Voleybol dinamik bir takım oyunudur. Geçmiş kurguları bağlı kalmadan, yeniliklere güncellemeleri takip edip antrenör – pasör uyumu yüksek tutulmalıdır. Gelişime, yeniliğe daha açık olması gerektiğini gördük bu sene içinde Ataman Güneyligil’in.

Galatasaray umarım önümüzdeki sezon için takım oyunu oynamayı daha çok gayret eder ve başarır. Star oyuncular üzerine kurulan takım taktiğinin işe yaramadığını bu sene içinde öğrenmiş olduğunu umut ediyorum.

İnanmak, hazırlanmak, mücadele etmek, hırsını ortaya koymak önemli ama puan tablosuna katkısı olmadığı sürece sadece detaydır.

Funda Uslu

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Sayfadan Tam Olarak Yararlanmak İçin Lütfen Reklam Engelleyici Eklentileri Devre Dışı Bırakın.